25 Ağustos 2007 Cumartesi

Ofis Mobilyaları

Mobilya sektöründe önemli bir yer tutan ofis mobilyaları, son yıllarda büyük bir gelişme göstererek dünya mobilya devleriyle rekabet eder hale geldi. Ofis mobilyaları bir kurumun kimliğinin, hedeflerinin, vizyonunun ve ilkelerinin insanların belleğinde yerleşmesin de etkin rol oynuyor.
Türkiye son on yılda bu sektörde hayli yol almış durumda. Dünyada yedinci Avrupa`da beşinci sıraya yerleşen Türkiye Ofis Mobilyaları Sektörü`nün yakaladığı hızlı yükselişin arkasında, günümüz gereklerini temelden kavrayan ve gelişimini bu gereklilikler etrafında şekillendiren, yenilikçi bir yönetim anlayışı yatıyor.Türkiye ofis mobilyasıyla, Türkiye`de ihale alan yabancı kuruluşların ofislerinin döşenmesine yardımcı olan mobilya ustalarının ve tüccarların girişimleri sayesinde 1940`lı yıllarda tanıştı.
Ülke ekonomisine bağlı olarak sektöre verilen önem arttı, ofis mobilyaları çeşitlendi ve farklılaştı. 1960`larda bankacılık sektörünün gelişmesi ile sektör ivme kazanarak var olan firmaların yenilenmesine yol açtı. 1980`li yıllarda inşa edilen lüks iş merkezleri kurum kimliğinin oluşmasını sağlarken, bu ofisleri sıradan mobilyalarla döşemek yerine ithalat yoluna gittiler.Nihayet 1990`lı yıllarda açığı gören sektör, kendini hızla gözden geçirerek yeniden yapılandı. Yurtdışından getirilen mobilyaların rengini, tasarımını, yapılabilirliğini inceleyip, olanaklarını genişleti.

ofis mobilyası alabileceğiniz tavsiye bir adres.
Bugün sektörde 16 bin kayıtlı firma bulunuyor. Firmalar bu pazarda 240 bine yakın istihdam sağlıyor.Türkiye Ofis Mobilyaları Sektörü sadece ofis mobilyası üretmiyor. Sektör birçok kulvarda birden yarışıyor. Kreşten üniversiteye, hastanedeki bekleme salonundan ameliyat masasına, pansiyondan beş yıldızlı otele, fabrikalara dek, hepsine ofis mobilyaları sektörü hizmet veriyor. Türk Ofis Mobilyaları Sektörü iç ve dış piyasalardaki konumunu her geçen gün daha da arttırıyor. Sektörün sahip olduğu genç ve ileri teknoloji, kalite ve tasarımla umut veriyor.

KAYSO Bilgi Ocak-Şubat/2007, Sayı 67

Hiç yorum yok: